Modern yaşam tarzı birçok hastalığın beklenenden daha sık görülmesine neden olmuştur. Bilim ve teknolojinin baş döndürücü gelişmesine rağmen, tıbbın tam olarak tedavi edemediği, hatta tam olarak hastalık diyemediği şikâyetler ortaya çıkmış ve zaman ilerledikçe çeşitlenmiştir.
Şimdi Corona günlerinde anksiyete, panik ve yeni tip kaygı bozuklukları ile karşılaşıyoruz. Bunlar henüz sorun devam ederken ortaya çıkanlar. Bir de Corona bittikten sonra ortaya olasılıkla yeni özellikleri olan post travmatik stres bozuklukları çıkacak. Yaşayarak göreceğiz.
Fibromyalji ve Kronik Yorgunluk Sendromu kadınlarda erkeklere nazaran 10 kat daha fazla görülür. Önceleri omuz ve boyun bölgesinde başlayan ağrılar zamanla tüm vücuda yayılır. Ağrılar zamanla ağrı kesicilere dirençli hale gelir. Döngü kendini devamlı tekrarlar.
Bunlardan iki tanesi kronik yorgunluk sendromu ve fibromiyalji (kulunç) olarak bilinen durumlardır. Bu hastalara yapılan tüm tetkik ve incelemelere rağmen net bir hastalık tanısı konulamamaktadır. Vitamin ve mineral destekleri, antidepresan ilaçlar, ağrı kesiciler bu hastaların en çok kullandıkları ilaçlar listesinin başını çekmektedir. Bazı hastalar bu ve benzeri tedavilerden fayda görmekle birlikte hastalıkları genellikle tam olarak şifa bulamamakta ve şikâyetleri devam etmektedir. Kronik yorgunluk ve fibromyalji çocuk ve genç popülasyon için de önemli bir sorundur ve anne babalar çözüm peşinde uzun zaman geçirmektedir.
Hastaların çoğu fibromyalji döngüsüne girer ve bundan bir türlü kurtulamazlar. Etraflarındaki insanlar bu kadar ağrı olduğuna inanmaz ve bu da hastayı ayrıca depresyona ve gerginliğe sürükler.
Bu nedenlerle hastaların tedavi arayışları devam etmektedir. Batı tıbbı insan vücudunu sadece “ölçebildiği veya görebildiği” kadar kabul ettiği için, bu tür hastalıkların çözümü konusunda kısıtlanmış durumdadır.
Birbiri ile ilişkisiz gibi görünen onlarca şikayet ortaya çıkabilir.
Hiçbir organik rahatsızlık veya hastalıkla ilişkilendirilemeyen kronik yorgunluk sendromunda özellikle kalın bağırsak, karaciğer ve beynin koordine çalışamaması ve mikrobiyota bozuklukları önemli bir yer tutmaktadır. Tıp bu tür koordinasyonun bozulduğunu ortaya koyabilecek yöntemler konusunda henüz emekleme aşamasındadır. Oysa biorezonans, hacamat ve akupunktur gibi tedavi yöntemleri batı tıbbının tam olarak kabul etmediği mekanizmalar üzerinden yüzlerce hastaya faydalı olmaktadır.
Fibromyalji çok sıkıntılı bir döngüdür. Ağrılarınızdan dolayı kaslarınız gerilir, bu vücudunuzda bir strese yol açar, hareketleriniz kısıtlanır ve bu sizde yorgunluğa neden olur. Yorgunluk, üzüntü ve depresif bulguları besler. Bu süreçte kaslarınızda sert yumrular meydana gelir. Artık yeni ağrılı noktalarınız oluşur ve bu noktalardan başlayan ağrı, döngüyü işin içinden çıkılmaz hale getirir.
Hastada vücudunun pekçok yerinde hassas noktalar (tender points) görülebilir.
Bu döngüyü kırmak oldukça zordur zira hastaların kaslarında çok küçük odaklar halinde kanlanması bozulmuş ve oksijen düzeyi azalmış (hipoksik) bölgelerin ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu bölgelerde zaman içerisinde iltihapsız yangı (non-enfeksiyöz inflamasyon) gelişir. Hastalar ağrı kesicilerden daha ziyade bu bölgelerdeki dolaşım bozukluğunun düzeltilmesinden fayda görürler.
İşte tam da burada “Kuru İğne” diye ifade ettiğimiz dry needling fibromyaljili hastaların yardımına yetişmektedir.
Kuru İğne fibromyalji hastalarının en çok yararlandığı tedavi yöntemidir. TENS ve Hacamat ile kombine edildiğinde etkinlik daha da artar.
İnsanın ağrısı neredeyse canı oradadır derler. Çok doğru bir sözdür. Fibromyalji hastaları şiddetli, uzun süren, yılgınlık verici ve kalıcı ağrılardan şikayetçidir. Bu ağrılar onların psikolojilerini de ciddi şekilde etkiler. Bir başka faktör ise ağrının çevresindeki insanlar tarafından -bir hastalığa bağlı olmadığı için- önemsenmemesi ya da kişinin abarttığının düşünülmesidir.
Tetik noktalara uygulanan kuru iğneler ve gerektiğinde TENS ve/veya proloterapi ile kombine edilmiş, masajla desteklenmiş çoklu tedavi yöntemleri hasta memnuniyeti ve tedavi başarısını kesinlikle artırmaktadır.
Kronik yorgunluk ve fibromyalji hastaları kombine tedavilere kendileri karar vermemelidir. Konusunda uzman hekimin bazı tetkikler istemesi, rahatsızlığın olası biyokimyasal vb. kaynaklarının tespit edilmesi çok önemlidir. Fibromyalji kendiliğinden geçmez ve bir uzman ile karşılaşamazsanız sizi yıllarca süründürecek bir rahatsızlıktır. Dahası etrafınızdaki çoğu insan, hatta en yakınlarınız bile sizin rol yaptığınızı düşüneceklerdir.
Biz genellikle hastalarımıza şu şekilde yaklaşıyoruz;
- Kapsamlı bir anamnez ile hastalık öyküsünün gerçek anlamda ortaya çıkarılması
- Psikolojik ve özellikle geçmişe ait unsurların tespiti
- Kişinin gündelik hayatına yansımalarının tam tespiti
- Hastanın psikolojik sıkıntılarının ortaya konması
- Ayrıntılı fizik muayene
- Tedavi planlaması
- Tetik noktaların gerek cihaz gerek gerek manuel tespiti
- Kalın barsak ve mikrobiyota düzenlenmesi
- Kuru iğne ve TENS seansları
- Özel damar genişletici yağ eşliğinde vakum masaj
- Dry cupping (kuru vakumlama) ve Wet Cupping (hacamat)
- Magnetoterapi
- Gerektiğinde tetik noktalara akutens (akupunktur) uygulanması
- Hassas bölgelere yamalama (uzun süreli kan dolaşımını artıracak peçler konulması)
- İnatçı vakalarda proloterapi, procain enjeksiyonları ve capsaicin uygulamaları